Hayatımdaki önemli insanlara bir gün onların hayatlarından çıkabileceğimi, yeni yollara gidebileceğimi çoğu zaman hatırlatırım çünkü kimse bir yere sonsuza kadar ait olamaz, bir gün göçmemiz gerekir, bu göçme eylemi bazen taşınma bazen ölüm bazen de ilişkisel olarak bağlantıyı bitirmek olabilir. Dünyada sonsuza kadar kalamayacağımızı biliyorsak neden birini  uzun süre hayatımızda tutmaya çalışırız ki? Bunu birkaç dakika düşünmeni istiyorum. Bu düşünceyi ara sıra onlara hatırlatmamın sebebi de ben olmadığımda da hayatlarına devam edebilmelerine zemin hazırlamak, yardımcı olmak.

Hayatınızdan birden ve sebepsiz yere çıkan insanların ardından ne kadar üzüldüğünüzün farkında mısınız? Peki bu üzülme hali elinizde mi , evet elinizde. Her zaman ve nerede olursanız olun sadece kendinize ihtiyacınız olduğunu ve kimseye bağlanmamayı öğrendiğinizde hayatınızdan aniden çıkan insanlar için üzülmeyeceksiniz. İnsanları sevmeyin, bağlanmayın demiyorum sadece gereğinden fazla onlara bağımlı kalmayın demeye çalışıyorum. Bu çok bağlandığınız kişi sevgiliniz olabilir, en yakın arkadaşınız olabilir ya da kediniz olabilir  bu sana kalmış sevgili okuyucu.  Hepimizin yolcuğu özel ve farklı, bir gün yollarımız ayrılırsa üzülmeyeceğimizi , üzülürsek  de kısa süreceğini öğrenmeliyiz. Böyle daha mutlu olabileceğinize ve benlik saygınızı hiç kaybetmeyeceğinizi umuyorum. Sen özelsin, değerlisin  gibi sıradanlaşmış kavramları söylemeyeceğim sana ancak kendine iyi bakmanı hatırlatmak istiyorum.

 Bu hayata bir kez geliyoruz bu da yaşamak için bir şansımız olduğu anlamına gelir sevgili okuyucu. Uzun bir yol var önünde bu yolda yürürken ruhunun ve bedeninin zarar görüp görmeyeceği de senin elinde. Sen hangisini seçersen hayatın küçük bir su sızıntısının yolunu bulup büyük sulara karışması gibi akmaya devam edecek.

Kendine çok iyi bak !

Sevgi ile kal.