Kalabalıklar arasında odak noktası iki kişi kalmıştık. Görünmez bir ışık çevremizi sarıyor, bedenlerimiz uyumluca hareket ediyordu. Eli elime temas ettiğinde , teninden gelen enerjiyle kafam karışıyordu. Sadece ikimizin görebildiği ışık çemberi çevremizi daha çok sarıyor , bir bütün oluyordu. Kulağıma gelen huzurlu blues parçasını duymamla yüzümde bir tebessüm belirmişti. Minik ve özgüvenli dans figürleri yapıyordu bedenim. Sokağın ortasında dünya üzerinde görünmez iki insan gibi dans ediyorduk, görünmez olduğumuzu düşünmek istiyorduk.
Derin nefesler alıp meraklı gözlerle etrafıma bakınıyordum.
İnsanlar bize bakıyor '' bugün de bunlar sıyırmış!'' ve ''gençlik nereye gidiyor'' diye geçiriyorlardı içlerinden. Hepsini okuyabiliyordum, düşünceleri kafalarında bir balon misali dalgalanıyordu. İstediğim gibi dans etmeye, yürümeye ve gülümsemeye devam ediyordum çünkü ben insandım. Kalıplaşmış yargıların içerisine sığdırılabilecek bir robot değildim, hür irademle gerçekleşen eylemlerim vardı. Ağız dolusu gülüşler bırakıyorum bu geceye ve bu sokağa. Derin nefes alıp soğuk ve nemli havayı içime çekiyordum. Sanki bir daha çekemeyecekmiş gibi derin derin...
Gecenin ardında kalan gerçekse bir tutam mutluluk ve zihinlerde çalan şarkıyla edilen bir tutam tutkulu danstı.
Arsel den bir kurgu denemesi
30 Yorumlar
Çok güzel, fotoğraftaki mekanda sevgilimle yapmak istediğim :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :))
SilBu güzel yazını okuyunca Aklıma Nazım Hikmetin Tahir'le Zühre Şiiri geldi ..
YanıtlaSilSeversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil....
Yüreğine kalemine sağlık canım benim sevgiler ...
Bu yürekten yazılmış sımsıcak yorumun beni gülümsetti. Çok teşekkür ederim🌸☺️
SilNe güzel, çok güzel :) kalıplardan çıkmak, özgürce yaşamak...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim ☺️
Sil"Müzik sesini duyamayalar dans edenleri deli sanıyor..."
YanıtlaSilNe güzel sen sesi duyan ve dans edenlerdensin, en güzeli :))
Bu sımsıcak yorumun için teşekkür ederim☺️
Silharika :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim:)
SilBazen kimsenin yorumuna takılmadan yola devam etmek lazım....
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum, teşekkür ederim ☺️
Silherkesin başına gelsin buuuu :)
YanıtlaSilDimiii ☺️
Silİnsanların ne dediğine çok fazla takılmamak gerek bence. Çok teşekkürler.
YanıtlaSilKatılıyorum, teşekkür ederim :)
Silyazılarını seviyorum:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim ☺️☺️
SilYargısız yargılar bizleri bitirecekler.
YanıtlaSilkatılıyorum, teşekkürler :)
SilKaçkın duyguların eşsiz cümleleri... yüreğine sağlık...
YanıtlaSilçok teşekkür ederim :)
SilŞimdi genç olmak vardı. Pera'da kaybolmak, Galata'dan Tünel'e doğru yol alırken, görünmez ışıklarla sarmalanmak. Cıvıl cıvıl mekanlardan gelen müzik sesleri ile kendi kendine dans etmek. Bu gençlik nereye gidiyor diyenlere inat gülücükler savurmak. Vakit geç olmadan gençlik heyecanlarında savrulmak..
YanıtlaSilNe güzel ne hoş..
Çok beğendim bu kurguyu. Gülümsetiyor.
bu içten yazılmış yorum için çok teşekkür ederim :))
SilNe güzel bir deneme. Kalıp yargılardan ne yazık ki her zaman kurtulmamız güç oluyor ☹️
YanıtlaSilkurtulabilmeyi deneyelim , teşekkür ederim :)
SilHappy New Year dear! I follow you on gfc # 318 , follow back?
YanıtlaSilhttps://bubasworld.blogspot.com/
Çok güzel bir fotoğraf, boşver deli sansınlar dedirten bir yazı. Emeğine sağlık.
YanıtlaSilBu güzel yoruma çok teşekkür ederim :)
Silsonunu çok sevdim yazdıklarının :)
YanıtlaSil