AN

Gün ışığı odasına yavaş yavaş doldururken  gözlerini sakince aralıyordu, bedenini kaldırmak istemiyor miskin miskin yatmaya devam ediyordu. Yapması gereken işler yoktu, sorumluluğu olan bir şeye sahip değildi, onu merak edecek arkadaşlara da sahip değildi. Kıvırcık saçlarını sallandırdı omuzlarında, onları serbest bıraktı tokanın zalimliğinden. Özgürce sallansınlar diye yaptı bunu, peki ya kendi ruhunu nasıl serbest bırakacaktı? Bu sorunun cevabını vermek çok güç geliyordu, boğazı düğümleniyor ,zihni karıncalanıyor bir türlü cevabını bulamıyordu. Hayata geldiği günden beri içinde hep bir boşluk olmuştu, nefes alıyor ama nedenini bilmiyordu .Her güne uyanışında bu sorunun cevabını bulabilecekmiş gibi uyanır gününe devam ederdi. Bazen gözlerini kapatır , en sevdiği müziği açar ve kendini dinlerdi.  Nereden geldiğini bilmediği düşüncelere kapılır giderdi, bedeni rahatlar zihni ise kendine gelirdi böyle anlarda.  Düşünme yetisini kaybetmek istediği günler olurdu, hiçbir şey düşünmeden bütün günü geçirmek isterdi. Düşünceler zihnini kaplar ona nefes aldırmazdı, ayağına dolanır ama onları bir türlü başından atamazdı. Sarmaşıklarla kaplı bir odada sıkışmış, nefes alamıyormuş gibi hissettiği de olurdu ama çok nadir anlardan biriydi bu. Şimdi de o nadir dediği anlardan birini yaşıyordu, kalkmak istemiyor öylece yatıyordu. Çalışmayı çok seven ama içten içe her şeyden kaçmak isteyen biriydi o. Göstermediği çok özelliği, çok yıpranmışlıkları, çok da üzüntüleri vardı omuzlarında. Belki de yaptığı en yanlış şey buydu, iyilerini gösterip kötüleri ruhunun en uç köşesine mühürlemesiydi. Bunu yapmadan anlamayacaktı işte , iş işten geçiyordu. Bedenini topladı ve olan gücüyle kaldırdı kendini  içine çeken yataktan. Anda kalmayı o kadar severdi ki zaman dursun her şey  olduğu yerde kalsın, dinginliği ve dolaşan her bir taneciği hissetmek isterdi. Durmuş zamanda düşüncelerinin de donmuş olabileceğini buz olup tanecikler halinde yok olacağını düşünürdü. Tek bir dileği olsa anda kalmayı dilerdi. Ayağa kalktığı an derin nefes aldıktan sonra birden  gideceği bir yer olduğu aklına geldi, uzun zamandır gitmesi gereken ama ertelediği bir yer.
Kaçmak isteyip ama kaçamadığı bir yer. Yok etmek istediği ama gücünün yetmediği bir yer. 


Kendini hemen topladı ve giyinmeye başladı. Bir Jean ve beyaz tişörtle işi bitirecekti, altına da bir spor ayakkabı, tamamdır. Çantasını aldığı gibi bedenini dışarı attı , merdivenden inerken  oraya vardığında ne yapacağını düşünmemeye çalışıyor, sadece oraya varmayı düşünmeye diretiyordu kendini.  Adımlarını hızlandırdı ve kalabalığa karıştı, sanki  insanlar bu güne özel apartmanının önünde yoğunlaşmıştı. İnsanların arasından geçmeye  çalışıyor, bedenini yan çeviriyor bedenler yığınından geçmeye çalışıyor, adımlarını hızlandırıyordu. Çantasını birinin tuttuğunu hisseder gibi olduğunda başını çantasına doğru çevirdi ve panikle çantayı kendisine çekti. Bu insan kalabalığı da neydi böyle, nereden geliyorlardı ve nereye gidiyorlardı. Herkesin gittiği yönün tersine gitmesinde bir gariplik hissetti, ama anlık bir histi zihninden uçup gitti. Zombi filmindeymiş de haberi yokmuş gibi hissetti. Adımlarını hızlandırdığı anda omzuna kocaman bir omuz çarpmıştı, bedeni savruldu ve kendini tutamayıp yere düştü. Bir süre kendinde  kalkacak gücü bulamadı , omzuna bir el dokunduğu an yüzünü titrek bir şekilde ona çarpan şeye çevirdi. Gözleri büyüdü, yuvarlarından çıkacakmış gibi kocaman olan zeytin gözleri acımaya başladı, dudakları hayretle birbirlerinden ayrıldı.

Gün ışığı  odasına sakin sakin girerken yavaşça gözlerini aralıyordu , bedenini kaldırmak istemiyor tembel tembel yatmaya devam ediyordu.  Sanki bu anı bir yerden hatırlıyordu.
                                                  devam edecek 

Yorum Gönder

25 Yorumlar

  1. "Tek bir dileği olsa anda kalmayı dilerdi. " hem zor hem en keyifli olanı anda kalmak değil mi ..
    Keyifle okudum devamını bekliyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni çok mutlu eden bir yorum oldu bu :) çok teşekkür ederim. Yakında devamını yayınlayacağım :)

      Sil
  2. Bu yazı nedense bana 2017’de yazdığım bir denemeyi hatırlattı. Sanki çok güzel bir kitabı okumaya başlamışım ve ilk sayfalarını gözden geçiriyormuşum gibi. Çok beğendim gerçekten.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba :) bu güzel yoruma çok teşekkür ederim :))

      Sil
  3. Selamlar blogunuzu takipteyim sizde blogumu takip edip son yazıma yorum yazarsanız çok ama çok mutlu olurum :)

    YanıtlaSil
  4. Ben de bazen gideceğim yerde ne olacağını düşünmemeye sadece gitmeye odaklıyorum kendimi, çok tanıdık geldi o kısım :)) Devamını bekliyoruz :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hikayede kendinden bir şeyler bulman beni çok mutlu etti :) teşekkür ederim

      Sil
  5. Başarılı, emeğinize sağlık. ��

    YanıtlaSil
  6. Ne kadar hoş bir anlatımın var, kitap okuyormuş gibi hissettirdi. Devamını merakla bekliyorum :)

    YanıtlaSil
  7. Keyifle okudum, bitmesin istedim. Emeğinize, yüreğinize sağlık.Devamını bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :) devamını yakında yayınlayacağım

      Sil
  8. ay hayal miydi rüya mıydı ya ne gerilimliydi o bölüm :)

    YanıtlaSil
  9. Haha olsun olsun :) teşekkür ederim

    YanıtlaSil